Kars Türkiye’nin kuzeydoğusunda yer alan ve Ermenistan’a komşu olan bir ilimiz.
Kars Platosu yemyeşil bir düzlük. Biz haziran ayı başında oradaydık ağaçlar yeni çiçek açmıştı. Oysa ki batıda ağaçlar meyveye durmuştu. Bahar yeni gelmişti oralara. Başı karlı zirvelere ve yemyeşil düzlüklere...
Iki gün konaklayacağımız otele geçip, biraz dinlendikten sonra Kars sokaklarına karıştık.
Kars şehrinde, Rus mimarisinin hakim olduğu eski yapılar oldukça yoğunlukta. Şehrin caddeleri ve sokakları oldukça geniş ve düzgün döşenmiş.
Kars’ta hala kullanılmakta olan Rus evleri ve işlevsel yapılar var.
Kars şehir merkezinde ilk olarak gezi grubumuzdan Kars’lı bir arkadaşın ailesinin evine konuk olduk. Evin giriş cephesinde eski taş kemerli olan bir bahçe kapısından içeri girip, büyük bir avlu içinde aile yakınlarının oturduğu evler bulunan oldukça büyük bir bahçede ağırlandık. (29 kişiydik. Çok güzel birkaç saat geçirdik.)
Neyse kuru lafı fazla uzatmadan görsellerle yumaşatarak anlatayım diyorum :)
Çıldır Gölü
Son senelerde yazılı ve görsel basında, Çıldır Gölünün hep don tutmuş hali ve atlı kızaklarla dolaşan turistleri aradı gözüm ilkten.
Ama kış kadar baharda yakışmış bu göle.
Bahar ayında yeşilin ve mavinin huzurunu yaşatıyor insana
Oraya gidipte göl kenarında bulunan restoranlarda taze sazan balığı yemeden dönmeyin derim.
Çıldır yolu kenerında ait insan figürlarını andıran çeşitli mezar taşları gözümüze takıldı. Edindiğim bilgilere göre bu mezarlar Terekemelere aitmiş. (Terekeme diger bi adı da Karapapaklar. ) Kafkas kökenli bir türk boyu.
Kars Kalesi
Kalenin bulunduğu Kaleiçi Mahallesinde daha çok Osmanlı eserleri bulunuyorken, daha içerilerde ise Rus mimari yapısının hakim olduğu eserler bulunuyor.
Kars çayının aktığı üç kemerli taş köprü.
Kalenin altında kaderine terk edilmiş bulunan Cuma Hamamı
Kaleiçi Mahallesinde bulunan Oniki Havariler Kilisesi.
Evliya Camii
Ebul Hasan-ı Harakani Türbesi
Katedral (sonradan camiye çevrilmiş.)
Çeltikov Otel (Taş Otel)
Kars’ta son gecemizi, Hanımeli Restoranda keyifli bir akşamla noktaladık. Yöresel yemeklerin sunulduğu ev ortamı havasında şirin bir yer.Yemeğe işletme sahibi beyin akardiyon çalıp söylediği yöresel ezgilerle başladık. Nefis yemekler eşliğinde ilerleyen saatlerde Halk Ozanlarının çaldığı saz ve karşılıklı aşık atışmaları aynı zamanda da hepimizin (29 kişi) ismine söyledikleri uygun dörtlüklerle çok gülüp eglendik.
Kars’ta son gecemizi, Hanımeli Restoranda keyifli bir akşamla noktaladık. Yöresel yemeklerin sunulduğu ev ortamı havasında şirin bir yer.Yemeğe işletme sahibi beyin akardiyon çalıp söylediği yöresel ezgilerle başladık. Nefis yemekler eşliğinde ilerleyen saatlerde Halk Ozanlarının çaldığı saz ve karşılıklı aşık atışmaları aynı zamanda da hepimizin (29 kişi) ismine söyledikleri uygun dörtlüklerle çok gülüp eglendik.
Kars yöresinin damakta tat bırakan yemekleri;
Şirin pilavı (meyvelerle yapılan tatlı ve ekşinin buluştuğu bir tat) nefisti
Kaz eti, yiyemem diye başladım, ikinci tabağı istedim. Çok beğendim.
Revan Köfte
Hangel (etsiz mantı)
İncedere Köyü
Guruptan bir arkadaşın baba evinin bahçesine konuk olduk.
Kars Gravyer peynirinin çıkış yeri olan Boğatepe Köyü. Türkiye’de kurulan ilk ve tek Peynir Müzesi.
Zümran Ömür, peynir müzesinin kurucusu olan bu hanım aynı zamandada Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği Başkanı.
İlkokul mezunuyum diye başlayıp anlattığı hikayesini hayranlıkla dinledik.
Bataklık Nergisi Boğatepe yerleşkesinde küçük bir çay kenarında açmış nergis çiçekleriyle sizlere hoşça kalın diyorum.
Bir sonraki postta Ani Harabeleri ve Kars Cephesi Harp Tarih Müzesini anlatmaya çalışacağım.