Her yeni bir yıl ; yeni umutları, yeni başlangıçları, beraberinde getirir.
Bugün 2016 yılının ilk günü. Umut ediyor ve diyorumki: Ülkemize ve dünyaya barış, sevgi, huzur ve sağlık getirsin.
Musmutlu bir yıl olsun hepimize......
Her yeni bir yıl ; yeni umutları, yeni başlangıçları, beraberinde getirir.
Bugün 2016 yılının ilk günü. Umut ediyor ve diyorumki: Ülkemize ve dünyaya barış, sevgi, huzur ve sağlık getirsin.
Musmutlu bir yıl olsun hepimize......
2015'i uğulamaya sayılı günler kaldı......
Yeni gelen yılda beklentilerimizi yeniden değerlendirmek, hayata bakış açımızı yeniden gözden geçirmek, umutlarımızı tazelemek için bir kaç gün kaldı.
Her sene olduğu gibi yine çam süslendi köşelere mumlar, ışıklar kondu...
Biraz nostalji olsun diye 1970 yıllarına ışınlanıp öğrenci iken anaokulu çocukları için hazırladığım faalitet defterimden yeni yıl sayfasını açtım, o yıllarda gelen yeni yıl kartlarını okudum bir hevesle arştırıp tebrik kartı ve zarf bulup ben de birkaç dostun yeni yılını " telefonla" değil de tebrik kartı göndererek kutluyayım diye düşündüm ama adres defterimi bulamadım :(((
Bugün 16 Aralık bahçede olan mahsüller toplandı, ağaç kökleri gübre ve dökülen ağaç yapraklarıyla dolduruldu.Soğuğa dayanısız olan saksı çiçekleri korunaklı yerlere alınıp köklerine gübre ve yaprak çürükleri konuldu (geçen yıl don kabusu yaşayınca :( ) bu sene daha dikkatli davranmaya çalıştım. Geri kalan yapraklar ve otlar toplanıp geri dönüşüm bidonlarına konup üzerine toprak atılıp kapakları kapatıldı. Ee valizlerde hazır, sabah arabaya koyup yola çıkma işi kaldı.Tabi her zaman olduğu gibi arabaya koyarken de boşaltırken de eşimin "Böylede olmazki güzelim, olur olur güzelim" diye diye yola devam edilecektir.:)))
Bakmayın üç tane olduğuna bereketi bol tadıda çok nefis.:)
Begonvil geçen kış don yemişti çok üzülmüştüm :( şimdi sardım sarmaladım:)
Fasülyelerin güzelliğine bakarmısınız. Eylül ortasında ekmiştim.
Hala vermeye devam.
Komşulara gidecek olanlar.
Bu mine çiçekleri hep gülümseyip duruyor sokaklarda, kayıtsız
kalamazdım onları hepimiz adına topladım bakınca şu zor günlerde
bizimde yüzümüzü gülümsetsin diye.
Çorlu, İstanbul, Zonguldak derken bu hafta eve döndük. Birkaç gün içinde toparlanıp yazlık evden kışlık eve geçeceğiz.
Bu arada fırsat buldukca blogları dolaşıp yapılan yeni yıl hazırlıklarını büyük bir zevkle izledim. Çok severim bu tip hazırlıkları.
Evet gelelim asıl konumuza "Karanfil" e.
Karanfil ağacının çiçek tomurcuklarından elde edilen güzel kokulu baharatın kaş boyamada ve saçlara parlaklık vermedeki marifetini öğrenip denedikten sonra sizlerle paylaşmak istedim.
Tane karanfilin ucundaki tomurcuğu bir çakmak yardımıyla yakıp bir saniye sonra söndürüp (ısısına dikkat edin kaşınızı yakmayın) kaş kalemi gibi kaşlarınıza şekil verİp kaş aralıklarını doldurabilirsiniz. Aynı zamanda da bu işlemi yapmaklada kaşları beslemiş oluyorsunuz.
Bir tutam tane karanfili bir miktar suda kaynatıp süzün saçınızı yıkadıktan sonra bu suyla durulayın saçlarınıza parlaklık verecek ve mis gibi kokacaktır.
Aldığınız karanfilin raf ömrünün uzun olmamasına özen gösteriniz. Kuru karanfili iki parmağınızın arasında ezmeye çalışınız, eğer kolayca kırılıp ufalanıyor ise, raf ömrü çoktan dolmuştur.
Güzel bir hafta diliyorum.
Mevsimlerin kendine has bir güzelliği ve rengi vardır. Sonbahar da bunlardan bir tanesi bu mevsim geldiğinde de hüzün ve romantizimi getirir beraberinde......
Doğadaki yeşil tonların yerini sarı,kırmızı ve turuncu tonlar alır.
Bu mevsim de gün batımı daha da bir başka güzel gelir benim gözüme.
Aşağıdaki kareleri bir kaç gün önce sahil kenarında görüntülemiştim. (Altınoluk) Şu anda İstanbul' dayım evlatları ziyarete geldik. Ee.... bahçede sonbahar hasatı yapıldı yerlerine ulaşması gerekiyordu:)
"Neye Niyet, neye kısmet" derler ya benimde bu postu İstanbulda hazırlayıp sunmak varmış kısmetimde:)
Deniz kenarında olup da bu kareyi çekmemem hata olurdu benim için:)
Bu kareyi de evin teras katında çektim. Güneş yavaş yavaş batmaya........
Bu hüzmeler sonbaharın romantik hüzmeleri değilde nedir ?
O gün güneş topladım bu karelerle sizler için........:)
Ben yaşta olanlar mutfak duvarlarını süsleyen bu tür örgü süsleri hemen anımsıyacaklardır. Eskiden şimdiki kadar çeşitli mutfak süs objeleri çok yoktu küçük şehirlerde. Büyük şehirlerde de olanlarında fiyatları biraz cep yakıyordu. Annelerimizde böyle el emeği göz nuru el işleriyle duvar süsleri yapıyorlardı, bizlerde kısa bir zaman eşlik edip sonra sandığa hapsettik bu işleri. Fabrika işi objelerin havasına kapılıp gittik. Bu şirin tığ işi örgü süs yazlıkLıkta komşumun çeyizinden kalma. Evinİn duvarında asılı görünce çok etkilendim, daha doğrusu beni yıllar öncesine götürdü....
Evde bulunan yünlerden örüp sizlerle paylaşmak istedim. İleriki zamanlarda benimde kullanıp sonra sandığa haps ettiğim birkaç işi sizlerle paylaşıp biraz nostalji yapmayı düşünüyorum.
Bileğimde olan rahatsızlık nedeniyle bu sıralar el işi yapamıyorum. Bu işi de çok öncede başlamıştım zor bela tamamlamaya çalıştım. Sık iğne işi olan yerler bileğimi çok zorladı. Umarım beğenirsiniz.
Güzel bir hafta sonu olsun diyor sevgilerimi gönderiyorum.
Aldığım örnekte küçük bardak yoktu onuda ben yanına ekledim.:))
Yapmak isteyen olabilir diye ekledim.
Ağaçtan topladığımız, veya pazardan aldığımız zeytinlerden sağlıklı siyah zeytin yapabiliriz. Şimdi tam evde zeytin yapma zamanı.
Düşünün kendi yaptığınız zeytinleri yemenin keyfini. Helede zeytin yapımında yapılan hilleleri duyduktan sonra. (Büyük firmalar için bir şey diyemem)
Uzun senelerden beri siyah zeytinimi hep kendim yaparım, yapımıda çok kolay yalnız biraz sabırla beklemek gerekiyor enaz 6 7 ay kadar.
İnsan kendi yapınca hem süreçten, hem de malzemeden emin oluyor. ( yapım süresi kısa tutulup çeşitli kimyasallarla hızlandırılıyor maalisef ki)
Kısaca tarifi şöyle:
5 kğ lık laklı teneke kutu (3 kğ. Zeytin alıyor)
3 çorba kaşığı kaya tuzu
1 çay bardağı sıvı yağ ( içine biraz zeytin yağı karıştırıyorum) tercih sizin.
1/2 çay bardağı üzüm sirkesi
3 - 4 adet defne yaprağı
Ağaçtan veya pazardan aldığınız ( ben bahçeden topladım) zeytinlerin yaralı bereli olanları ayıklayıp yıkadıktan sonra suyunu alması için bir bez üzerinde kurutun.
Kuruyan zeytinleri tenekenin içine doldurup ( çok da doldurmayın zeytinler teneke içinde rahat çevrilsinler) üzerine defne yaprağı, tuz,sirke,yağ konup ağzını kapağıyla sıkıca kapatın.
Bundan sonra tenekeyi sık sık çevirin serin bir yerde saklayın Temmuz Ağustoz aylarında açıp içinden biraz çıkarıp bir gece açıkda bekletip sonra yıkayıp yağlayıp afiyetle tüketin.
Tenekeden alınca zeytinler kararmamış olabilirler üzülmeyin açıkda bekletip havayla temas edince hemen renkleri koyulaşacaktır.
Tenekenin ağzını sıkı kapatıp tekrar yerine kaldırın. Tenekeyi sallamayı (yuvarlamayı) unutmayın.
Önemli:
Teneke alırken içinin laklı ve kapağının siboblu olmasına dikkat edin.
Tenekeyi sık sık yuvarlayınki zeytini her tarafı tuzu emsin zeytin küflenmesin.
Yapmak istiyenlere kolay gelsin.
Kapağın siboplu olması çok önemli içinde biriken gazı dışarı atmasını sağlıyor.
Son senelerde sebzelerin ve çiçeklerin tohumlarını takip edip zamanı geldiğinde toplar ayrı ayrı kutulara koyup üzerlerine tarih ve isimlerini yazıp saklarım. Bahar geldiğinde çimlendirip bahçeye ekerim. (Çiçek tohumlarının fazlasınıda çevrede boş alanlara serperim) sebze fidelemede çok başarılı olamasamda çiçek işinde başarılı sayılırım.
Biraz emek ve zaman isteyen bir uğraş olsada geriye dönüşümü muhteşem oluyor.
Uğraşmak istiyeniniz olur diye sizlerle paylaşmak istedim.
Tam zamanı sonbaharda topla ilkbaharda ek. Bereketli tohumlar olsun, yapmak istiyenlere kolay gelsin.
Yerel tohumlarımızın yok olmasına izin vermeyelim mümkün oldukça çoğaltıp paylaşalım.
Bahçede olan birkaç sebzenin çiçek dönemi va arkasında sebzesini fotoğraflayıp buraya koymak istedim hep görülen şeyler diyebilirsiniz haklısınızda ama ileriye dönük sayfamda kalmasın iyi olur diye düşündüm.
Hibrit tohumlara mahkum olduk ileride de sebze ve meyvelerin çiçeksiz olmuyacağını kim bilebilirki değilmi?
Çekirdeksiz karpuz, kabakdan aşılama kavun karpuz daha sayamıyacagım birçok meyve ve sebzeler gibi tatsız tuzsuz şeylerin olduğu gibi:(
Daha fazla sizleri yormadan diyorumki; üzüntüsüz, sorunsuz bir hafta olsun.
Zilli maşa diye biliriz ismini yaz boyu açar birkaç rengi vardır
tohumlar fotoğrafta görünen kapsül içindedir dikkatli toplamak lazım el değince
yay gibi fırlıyor tohumlar etrafa.
Tohumları çok minik siyah toz halinde çiçeğin hemen uçlarında olur
çok renkleri vardır açtığında bahçey de sahibini de mutlu eder.
Tohumları yaprak veya dalı diyeyim hemen ucunda önce yeşil yumru şeklinde
sonra kuruyup siyah renkte oluyor.
dereotu tohumu bir dal dereotunu koparmayıp bekletirseniz bu
kadar tohum elde etmiş olursunuz.
Tohum saklama kutularım. Biryerlerden sizlere tanıdık gelebilir:))
Kivinin çiçeğinide unutmadım.
Not: yukarıdaki narlar komşumun bahçeden ben bu postu hazırlarken komşum
Bu güzellikleri bana getirdi büyüklüğünü görünce inanamadım hemen gidip ağacında fotoğrafladım
Komşumada "siz çok sevgi vermişsiniz narlarda şımarmaktan çatlamışlar" diye espiri yaptım.
Tekrar teşekkür ediyorum komşuma bu güzellikleri benimle paylaştığı için.