Evet bu şehre veda etme zamanı geldi. Kızımın da bizimle geliyor olmasının
verdiği sevinçle yol hazırlıklarını tamamladık. Canım oğlum ve
gelinim, kardeşlerim, eş dost, yuvam ve vatan özlemi tavan yapmış durumda.
Çok güzel günler geçirdik her ne kadar günlerin çoğu kar yağışlı geçse de ev
içi huzuru olunca dışarı soğuğu insana dokunmuyor derim. Bu şehir de hoşuma
giden birkaç şeyden bahsetmeden de ayrılmak istemedim.
Birincisi
insanların birbirlerine gülümsemeleri selam vermeden geçmemeleri (Bebek
arabasındaki çocuk bile baybay yapıyorsa )
İkincisi sokaklarda,
parklarda başı boş köpek veya kedi asla göremedim, hepsi
sahipli.
Üçüncüsü izlemekte huzur bulduğum, bahçende veya kapını
açtığında etrafta tavşanların ve sincapların rahatça dolaşıyor olması, nehir
kenarında yaptığımız yürüyüşlerde geyiklerle karşılaşmak ayrı bir zevkti.
Sevgi ve huzur dileklerimi Bow nehrine bıraktım oradan okyanuslara denizlere
ulaşsın. Ulaşsın ki dünyada savaşlar dursun çocuklar ölmesin.
Herkese huzur
dolu günler diliyorm.